- A + A
Hayvancılık

Türkiye’nin Hayvancılık Merkezi Olma Yolunda Ağrı

Bölge, coğrafi yapısı ve sahip olduğu geniş çayır ve mera varlığı sayesinde hayvancılığa elverişli durumdadır. TRA2 Bölgenin çayır ve mera alanının %36’lık kısmı Ağrı sınırları içerisindedir. Çayır ve mera alanları Türkiye ortalaması olan 18,7’nin yaklaşık 2,5 katıdır. Bu durum mera hayvancılığının yaygın bir şekilde yapılabilmesine imkân sağlamaktadır. İkliminin yem bitkisi üretimine uygun olması hayvancılığın bölgede gelişmesine katkıda bulunurken, kışların uzun ve sert geçmesi olumsuz bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Büyükbaş hayvan sayısı 2013 yılında beri sürekli artış göstermektedir. 2017 yılında toplam büyükbaş sayısı 352.864’e ulaşmıştır. İlde büyükbaş hayvancılıkta yerli sığır ırkı ve melez ırk hâkimdir.

Küçükbaş hayvan sayısı incelendiğin 1.494.584 toplam küçükbaş hayvan sayısıyla Ağrı ili TRA2 bölgesinde birinci Türkiye genelinde 5. sıradadır. Ağrı İl Tarım ve Müdürlüğü’nün verilerine göre küçükbaş hayvancılık yetiştiriciliği yapan 14.898 işletme mevcuttur. İlde koyun varlığı başta Morkaraman, Morkaraman ve Akkaraman melezleri ve Akkaraman yerli koyun ırklarındandır, keçide ise Kıl Keçisi ırkından oluşmaktadır. 2007-2017 yılları arasında yetiştiricilere Anaç Koyun-Keçi Desteği kapsamında 133.536.570,00 TL ödeme yapılmıştır.

Ağrı hayvancılık alanında ve bu alana bağlı sanayide birçok güçlü yöne sahiptir. Bunlar sırasıyla;

  • Genç nüfusun fazlalığı
  • Mera ve çayır alanların fazlalığı
  • Hayvancılık potansiyelinin yüksek olması
  • Arıcılık kapasitesinin yüksek olması

Ayrıca Ağrı ili bu alanda birçok fırsatlara da sahiptir;

  • Tarım alanlarının genişliği
  • Bölgenin hayvancılığa uygun olması
  • Sanayi ve ihracata uygun hayvancılık potansiyelinin bulunması
  • Tatlı su balıkçılığının yapılabilirliği
  • Hayvancılığa dayalı sanayinin gelişme potansiyelinin bulunması
  • İklim şartlarına uygun hayvan ırklarının çoğaltılması
  • Kooperatiflerin kuruluş sürecinin kolaylaştırılması

Bu kapsamda Ağrı ilinde yapılabilecek yatırımlar;

Damızlık Sığır Yetiştiriciliği

Ülke genelinde olduğu gibi bölgede de hayvancılık faaliyetlerinde verimlilik artışının sağlanmasında en önemli çözüm önerisi ırk ıslahının gerçekleştirilerek Bölge koşullarına uyum sağlayabilen ve verimi yüksek ırkların yaygınlaştırılmasıdır. Yurtiçi talep dolayısıyla yakın dönemde ülkedeki ve bölgedeki yerli ırkların ıslahı için kullanılmak üzere ülke ve bölgesel şartlara uygun nitelikte damızlık hayvan ithalatı yapılmıştır. Özellikle hayvan varlığı açısından önem teşkil eden Bölge illerinde yürütülen hayvancılık destek programları modern işletmelerin kurulabilmesi için yatırımcılara önemli artılar sunmaktadır. Bu kapsamda bölgeye uyum sağlayabilen kültür ya da melez ırkların alınması teşvik edilmektedir. Bölgede yapılacak ıslah çalışmaları için en yakın tesis Orta Anadolu’da olup, yetiştiriciler kültür ve melez hayvan ırklarını bölge dışından ya da yurtdışından yüksek maliyetler karşılığında temin etmektedir. İlde kurulabilecek büyük ölçekli bir damızlık sığır yetiştiriciliği işletmesi Ağrı ve komşu illerdeki talepleri de karşılayarak büyük bir pazar ağına sahip olacaktır. Kamu yatırımları ile birlikte ildeki ulaşım altyapısının son yıllarda gözle görülür bir iyileşme kaydettiği düşünüldüğünde gerek kuruluş aşamasında gerekse satış aşamasında taşıma yönünden bir sorunla karşılaşılmayacağı öngörülmektedir. Bölge iklimi yem bitkileri ve mera hayvancılığına uygun bir yapıya sahip olmakla birlikte hayvanlara yem tedarikinin sağlanması halinde kış koşulları yatırımcıyı etkileyecek bir faktör olarak değerlendirilmemektedir. Son dönemde ilde Kalkınma Ajansı, Tarım Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu gibi kurum ve kuruluşlar faaliyete geçmiştir. Bununla birlikte bölge önceliklerine göre yeniden düzenlenen Yatırımlarda Devlet Yardımları ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın daha kapsamlı hale getirilen hayvan yetiştiriciliği destekleri sektörün gelişmesine yönelik önemli avantajlar sunmaktadır.

Et Besiciliği

Ülkede kişi başına hayvansal protein tüketimi gelişmiş ülkelerin altındadır. Son dönemlerde kırmızı ete yönelik talep yurtdışından ithal edilen karkas verimi yüksek hayvanlardan karşılanmıştır. Türkiye’de yaşayan nüfusun beslenme ve tüketim alışkanlıkları, genç nüfus ve nüfusun artan gelir seviyesi düşünüldüğünde bu faktörlerdeki her birimlik artış et mamullerinin daha yüksek oranda tüketileceğini göstermektedir. Çayır ve mera zenginliği ile büyükbaş hayvancılıkta ülkenin önde gelen merkezlerinden biri olan TRA2 Bölgesi’nde yetiştirilen hayvanların ülke genelindeki bilinirliği ve yurt içerisindeki talep fazlalığı kurulacak tesisin pazar şartları açısından büyük bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Ağrı ilinde 2017 yılı verilerine göre 352.000’e yakın büyükbaş hayvan bulunmaktadır. Bu hayvanların büyük kısmı canlı olarak satılmaktadır. Mevcut durumda sadece Et Kombinası kesim yapmakta olup bu durum çiftçilerin besi hayvanı yetiştirmesinde etkili olmaktadır. Türk halkının yemek kültürü et merkezli olup ülkemizdeki şehirleşme oranının yükselmesi, hayvansal protein tüketiminin öneminin anlaşılması ve toplumun sağlık konusunda daha bilinçli hâle gelmesi et ve et ürünlerindeki talebi olumlu etkileyen faktörler arasında gösterilmektedir. Türkiye’de tarım ve hayvancılık sektöründe hayvansal ürünlerin üretimini teşvik edici, ürün kalitesini yükseltici ve pazarlama hizmetlerini iyileştirici destek mekanizmalarının yanı sıra et besiciliği için de pek çok destek mekanizması mevcuttur. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ve teşvik sistemi söz konusu başlıca destek mekanizmaları olup, Ağrı sektör itibariyle ülkede en fazla desteklenen bölgelerden biridir.

Süt İnekçiliği

İlde bulunan 6 adet süt işleme tesisinin en önemli sorunu, yeterli hammadde bulamamalarından dolayı kurulu kapasitelerinin altında çalışmalarıdır. Bunun en önemli sebebi ildeki çiftçilerde sütünü satma kültürünün tam olarak olgunlaşmamış olmasıdır. Sağılan sütün büyük bir bölümü aile içi tüketimde kullanılmakta ya da süt sağımı hiç yapılmamaktadır. Bununla birlikte henüz süt toplama ağı yeterince geniş değildir. Süt toplama merkezlerinin kurulması ilde işletme tipi süt üretimine geçilmesine katkı sağlayacaktır. Avrupa ortalamasının oldukça altında olan kişi başına süt tüketiminin artırılmasına yönelik ülke genelinde yürütülen politikalar ve desteklemeler süt ve süt ürünleri sektörünü geleceği olan önemli bir sektör olarak karşımıza çıkarmaktadır. Süt sığırcılığına yapılacak yatırımlarla kısa vadede üretime geçiş imkanı bulunmaktadır. Süt, her gün tüketilen ve kısa vadede paraya dönüştürülen bir üründür. Yetiştirilen süt hayvanlarının dişi yavrularının sürüye katılması ve erkek yavruların satılması işletme kapasitesini ve karlılığı artırmaktadır. Sığırların beslenmesinde, başka türlü değerlendirilmesi mümkün olmayan mera bitkilerinin, diğer kaba yemlerinin, tarımsal ürün ve gıda sanayi artıklarının kullanılması hayvancılığın daha ekonomik yapılmasını sağlamaktadır. Sığırlardan elde edilen gübre, toprağın kalitesini artırdığı gibi hayvan beslenmesinde kullanılan bazı yem bitkileri de aynı fonksiyona sahiptir.

Arıcılık

Ağrı zengin fIora yapısı ve geniş çayır-mera alanları ile arıcılık konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. İl, bu özelliği nedeniyle bahar aylarında göçer arıcılar için önemli bir lokasyon olmaktadır. TRA2 Bölgesi kovan varlığının %18’i, bal üretiminin ise

%31’i Ağrı’dadır. Kovan başına 22,5 kg bal düşen Ağrı, Bölge (11 kg) ve Türkiye (15 kg) ortalamasının üstündedir. Kovan başına sabit maliyetler düşünüldüğünde ilde yapılacak arıcılık faaliyetlerinden daha fazla kar elde edilebilmektedir.

Son yıllarda özendirme önlemlerinde yaşanan gelişmeler Arıcılık Birliği’nin tanıtım ve eğitim faaliyetleri üreticileri teşvik etmektedir.

Koyun Yetiştiriciliği

İlde son yıllarda büyükbaş hayvancılık ön plana çıkmış olsa da Ağrı küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için de oldukça uygun koşullara ve bir yetiştirici kültürüne sahiptir. 1995 yılında Ağrı’da 1,5 milyona yakın küçükbaş hayvan bulunurken 2017 yılında bu sayı 1,4 milyona düşmüştür. Aynı dönemde Türkiye’deki toplam küçükbaş hayvan sayısı 42,9 milyondan 44,3 milyona çıkmıştır. Hali hazırda iklim koşulları Türkiye’nin küçükbaş hayvancılık yapılan diğer bölgelerine nispeten kötü olsa da Ağrı, hammadde, taşıma, işgücü, arazi durumu ve özendirme önlemleri bakımından küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için uygun koşullara sahiptir.

Et Ürünleri (Şarküteri)

Bölge coğrafi konumu ve sahip olduğu geniş mera alanı ile büyükbaş hayvancılığa elverişli durumdadır. İlde TRA2 Bölgesi İllerinin aksine ağırlıklı olarak besi hayvancılığı yapılmaktadır. Mevcut 352 bin büyükbaş ve 1,4 milyon küçükbaş hayvan varlığı ilde Et Ürünleri (Şarküteri) yatırımlarının önünü açmaktadır. İlin sürekli artan nüfusu ve Türkiye’de kişi başı et tüketiminin yıldan yıla artış göstermesi, et ve et ürünleri sektörü için önem teşkil etmektedir.

Çevre ve iklim koşulları et ürünleri yatırımı için çok büyük bir baskı oluşturmamaktadır. Bu alandaki en büyük eksiklikler ildeki üst düzey yönetici ve teknik personel eksikliği, mevcut işletmelerin finansman imkânlarından yeterince yararlanamaması ve ilde et işlemeye yönelik yeterli sayıda tesisin bulunmamasıdır.

İlin ekonomik hayatında önemli bir yer tutan hayvancılığın gelişmesi için başta Yatırımlarda Devlet Yardımları, TKDK, SERKA ve Gıda, Tarım ve Orman Bakanlığı çok yoğun özendirme önlemleri uygulanmaktadır. Mevcut durumda Ağrı, et ürünleri yatırımında profesyonel işletmelere büyük bir potansiyel sunmaktadır.

Bal Üretimi ve Paketleme Tesisi

Kovan başına bal veriminde TRA2 ve Türkiye ortalamasının üzerinde olan Ağrı ilinde Bölgedeki toplam balın da yaklaşık %10’luk kısmı üretilmektedir. 2017 yılı TÜİK verilerine göre yılda 182 ton üretilen bal, kurulacak paketleme tesisi ile il dışına pazarlanabilecektir. İlin fIora yapısından kaynaklı bal kalitesinin yüksek olduğu Bölge halkı tarafından bilinmesine rağmen markalaşma ve pazarlama stratejisi eksikliği mevcuttur. Gerekli girişimlerin yapılmasının ardından sektörde yaşanacak hareketlilik paketleme tesisine de pozitif bir şekilde yansıyacaktır. İlde yer alan 2 adet paketleme tesisinin üretim kapasitesi üretilen bal miktarı göz önüne alındığında sektörde önemli bir açık bulunmaktadır.