Türkiye’nin Gıda ve Tarıma Dayalı Sanayi Merkezi Olma Yolunda Ağrı
İlde tarım arazilerinin alanı toplam yüzölçümün %31,7’sini oluşturmaktadır. Tarım arazilerinin yüzde 47,7’si sulanabilir olmasına rağmen, hâlihazırda bu arazilerin ancak yüzde 5’i sulanmaktadır. TRA2 Bölgesi’ndeki toplam tarım alanlarının % 44,45’ine karşılık gelen Ağrı ilinde tarım alanı 361.000 hektardır. Ağrı’da arazi kullanımında çayır ve meraların payı yüksektir. Bölgenin çayır ve mera alanının %36’lık kısmı Ağrı sınırları içerisindedir. Çayır ve mera alanları yüzde 48,8’lik oran ile Türkiye ortalamasının (yüzde 18,7) yaklaşık 2,5 katıdır. Bu durum mera hayvancılığının da yoğun bir şekilde yapılabilmesine imkân sağlamaktadır.
İlde ayrıca organik tarımda gelişme yolundadır. Ağrı İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden alınan verilere göre 314.401 dekar alanda organik tarım yapılmaktadır ve yılda 88.609 ton ürün elde edilmektedir. Bu ürünlerin sertifakalandırılıp organik ürün adı altında satılması ve sertifikalı tohumluk kullanımının yaygınlaştırılması hedeflenmektedir.
Ağrı gıda ve tarım alanında ve bu alana bağlı sanayide birçok güçlü yöne sahiptir. Bunlar sırasıyla;
- Gıda Kent Yatırımları
- Diyadin İlçesinde Sera İhtisas OSB İnşa Edilmesi
- Genç nüfusun fazlalığı
- Mera ve çayır alanların fazlalığı
- Yüksek tarım ve hayvancılık potansiyeli
- Şeker pancarı tarımının yapılması
- Arıcılık kapasitesinin yüksek olması
- Organik tarıma uygun arazilerin bulunması
- Su potansiyelinin fazla olması
- Tıbbi ve aromatik (endemik) bitki zenginliği (kapari, kanola, gulik, çaşır)
- Doğal soğuk hava depoları olan mağaraların bulunması
Ayrıca Ağrı ili bu alanda birçok fırsatlara da sahiptir;
- Tarım alanlarının genişliği
- Sanayi ve ihracata uygun organik tarım potansiyelinin bulunması
- Tarıma dayalı sanayinin gelişme potansiyelinin bulunması
- Toprak reformu yasasının yapılması
- Kooperatiflerin kuruluş sürecinin kolaylaştırılması
Bu kapsamda Ağrı ilinde yapılabilecek yatırımlar;
Tarım Makineleri İmalatı
İlde işlenebilir arazilerin %68’i tarla arazisi olup bu araziler yapısı gereği mekanizasyona uygundur. Özendirme önlemleri çerçevesinde %50’ye varan desteklerin olması çiftçileri tarım makinesi almaya sevk etmektedir. Bölge dışından gelen tarım aletlerinin bayiler aracılığıyla satılıyor olması ilde üretilecek ürünler için de yeterli bir talebin olduğuna işaret etmektedir. Nitekim ilde faaliyet gösteren 1 adet römork üreticisi yaklaşık 20 kişiye istihdam sağlamakta ve üretiminin büyük bir kısmını il içerisine pazarlamaktadır. İldeki tarım sektöründeki istihdamın toplam istihdam içindeki payının azalmasındaki sebeplerden biri de tarımsal makinelere yönelik destekleme programları ile tarımsal faaliyetlerde mekanizasyonun yaygınlaşması olarak yorumlanabilir. Bu durum sektöre ilişkin sosyal ve kültürel çevre faktörüne önemli bir artı katmakta iken bu alanda faaliyet gösteren işletmelere de bir Pazar yaratmaktadır.
Karma Yem Üretim Tesisi
Bir yemin birim ağırlığında bulunan hazmedilebilir besin maddeleri az, selüloz oranı yüksek ise o yeme “kaba yem”, aksine birim ağırlığında bulunan hazmedilebilir besin maddeleri çok ise o yeme “kesif yem” denir. Kesif yem sanayinde, mısır, arpa, soya, yağlı tohum küspeleri yanında un sanayi, gıda sanayi, ethanol sanayi, şeker sanayi yan ürünleri işlenerek, vitamin, mineral ve premiks gibi yem katkılarıyla da desteklenmek suretiyle karma yem üretilmektedir.
Ağrı ili, 2024 yılı TÜİK hayvancılık istatistiklerine göre Türkiye genelinde; 1.585.614 adet küçükbaş hayvan varlığı ile 7. sırada ve 313.407 adet büyükbaş hayvan varlığı ile 15. sırada bulunmaktadır Bölgede büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık faaliyetleri meraya dayalı olduğu için hayvanlar yaz mevsiminde taze ot ile beslenir. Ancak kış mevsiminde hayvanların beslenmesi için arpa, saman ve fabrika yemi (kesif yem) tercih edilir ve silajla besleme genellikle yapılmaz. Büyük ölçekli hayvancılık işletmelerinde maliyetinin yaklaşık %70’ini yem teşkil etmektedir. Hayvansal ürünlere olan talebin artış gösterdiği günümüzde, daha çok hayvansal gıda üretimi için, daha çok yem üretimi gereklidir. Bölgedeki çiftçilerin büyük bölümü düşük gelire sahip küçük ölçekli aile işletmelerinden oluşmaktadır. Bu sebeple kesif yemin yüksek fiyatlandırmasından ötürü çiftçilerin büyük bölümü tarafından kullanılamamaktadır. Arpa, saman gibi yem bitkileri ise besin değeri açısından oldukça düşük kalitededir. Bu da hayvan refahını ve verimliliğini olumsuz etkilemektedir.
TRA2 Bölgesi’nde kümes hayvancılığı çok fazla gelişmemiş, ancak kümes hayvancılığı içerisinde yer alan kaz üretimi tanınır hale gelmiştir. Bölgede et tavukçuluğu hiç yapılmamakta, sadece yumurta tavukçuluğu yapılmaktadır. 2024 yılı verilerine göre bölge toplamında 1.531.467 baş kümes hayvanı bulunmaktadır. Sahadan edinilen bilgilere göre yumurta tavukçuluğu yapan işletmelerde bölge dışından temin ettikleri fabrika yemlerini kullanmaktadır.
TRA2 Bölgesi ile bu bölge dışındaki Van, Muş ve Erzurum illerinde büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar 8 ay merada otlatılmaktayken, 4 ay ahırlarda beslenmektedir. Bu kapsamda, çiftçiler 4 aylık süre zarfında karma yeme ihtiyaç duymaktadır. Bölgenin hayvan varlığına göre yem ihtiyacı bilimsel çalışmalar doğrultusunda hesaplandığında, bir adet sığırın ortalama 200 kg canlı ağırlığa sahip olduğu varsayımı ile günlük yem tüketiminin ortalama 4,5 kg olduğu söylenebilmektedir. Küçükbaş hayvanlar ise günlük ortalama 600 gram kesif yeme ihtiyaç duymaktadır. Bu kapsamda bölgenin hayvancılık potansiyelinden azami ölçüde faydalanılması ve verimliliğin sağlanması için; toplam küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısı dikkate alındığında TRA2 genelinde küçükbaş hayvancılık faaliyetleri kapsamında yıllık yaklaşık 223 bin ton, büyükbaş hayvancılık faaliyetleri kapsamında ise yıllık yaklaşık 716 bin ton kesif yem ihtiyacı olduğu düşünülmektedir.
Jeotermal Seracılık
Diyadin ilçemizde 1300 dekar alanda Jeotermal kaynakların kullanılarak Tarıma Dayalı İhtisas(Sera) Organize Sanayi Bölgesi kurulmuştur. Hâlihazırda 40 dekar alanda üretim yapılmaktadır. Seranın ısıtılması, yaklaşık 250 metre derinlikten çıkartılan 78 °C ısı ve 100 litre/saniye debiye sahip jeotermal su kaynağı ile yapılmaktadır.
Gıda Kent
Et ve süt üreticilerini ortak bir merkezde toplayarak ildeki hayvancılık potansiyelinden en üst düzeyde faydalanmak, ürün çeşitliliği ve ürün kalitesini arttırarak ilin sektörde marka değerine sahip ürünler üretmesini sağlamak amacıyla oluşturulan “Gıda Kent” projesinin 20202 yılı itibariyle faaliyete başlayacağı öngörülmektedir. Hem üretim alanları hem de satış mağazalarının bir arada bulunduğu projenin altyapı ve satış olanakları açısından üreticilere birçok avantaj sağlayacağı düşünülmektedir.